Fon nedir?
Belirli bir gayeyi gerçekleştirmek, korumak veya geliştirmek için belirli bir hesapta toplanan lüzumunda harcanmak için hazır tutulan para.
Fon, lisanımıza nispeten yeni girmiş bir kelimedir. Ekonomik, ticari ve mali sahada kullanılan fon kelimesinin sözlük anlamı, "Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para"dır. Bu tarifin yanısıra, bazı kaynaklarda fon kelimesi; "Bir hizmetin görülmesi, bir proğramın yürütülmesi gibi belirli bir amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde kullanılmak üzere bir hesapta toplanan ve harcanan paralar" olarak da tarif edilmiştir.
Fon kelimesi işletmecilikte olduğu gibi, kamu maliyesinde de kullanılmaya başlanmıştır. Fonlar amaçlarına uygun olarak sosyal, kültürel veya ekonomik amaçlı fonlar olarak sınıflandırılabilir. Diğer bir önemli sınıflandırma ise, fonların mali yapısı ile ilgili sınıflandırmadır. Buna göre fonlar, bütçe içi ve bütçe dışı fonlar olarak ikiye ayrılır.
Bütçe içi fonlar: Ekonomik kaynağını bütçe ödeneğinden alan bütçede tertibi bulunan, ödeneğin kullanılmasında diğer bütçe kalemlerinden ayrılan fonlardır. Bütçe dışı fonlar: Özel kanunlarla teşkil edilen kendilerine ait özel gelirleri olan bütçe ilkeleri ve bütçe kanunlarının hükümleri dışında yönetilen ve uygulanan fonlardır. Bütçe dışı fonlar (Extra-Budgetary Funds), döner sermaye işletmelerine benzer biçimde yürütülür.
Bu tür fonlar, bütçe denetiminin ve sayıştay denetiminin dışında olan fonlardır. Bu fonlara örnek olarak, "Toplu konut Fonu" ve "Kamu Ortaklığı Fonu" gösterilebilir. Türkiye Cumhuriyetinde ilk olarak kurulan fonlardan bir tanesi 1936 yılında 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini KorumaKanunu’nun verdiği yetkiye dayanarak kurulan "İstikrar Fonu"dur. Bir bakıma Türk parasının kıymetini korumaya yönelik gümrük niteliği taşıyan bu fon, bir ihtiyaç sonucu ortaya çıkmıştır. Daha sonraki yıllarda fon uygulamaları belirgin bir şekilde kendini göstermeye başlamıştır.
1980’li yıllarda Türkiye’de daha büyük bir önem ve öncelik taşımaya başlamıştır. 1980 yılına kadar uygulanmakta olan fonların toplam adedi 30’u geçmiyordu. 1988 yılı başında yeni kurulan fon sayısı 110’a ulaşmış, uygulanmakta olan fonların toplamı 140 adedi aşmıştır.
Fonun ekenomik, ticari manasından başka, müzikte ses şiddet birimi olarak kullanılır. Ayrıca; sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki dekor, görüntü; resimde, konunun işlendiği boya tabakası; mimaride, üzerine eklemeler yapılan bölüm manalarını da taşır.
Sözlükte "fon" ne demek?
1. Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para; bir kumaşın alt dokusu.
2. Sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf ya da çeşitli plastik öğelerden oluşan dekor, görüntü; içmimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm.
3. (resimde) bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı.
Cümle içinde kullanımı
Karşılıklı paralar fonundan beş yüz milyon lira Milli Savunma hizmetlerine tahsis edilmişti.
- A. İlhan
Fon kelimesinin ingilizcesi
[FON] n. hair dryer, device that dries hair by blowing hot air on it
v. dry one's hair, dry one's hair with a föhn, dry one's hair with a hair-dryer
n. hairdryer
Köken: Fransızca